Sırada Ne Var ?

Her şeyin hızla değiştiği ve belirsizliğin hakim olduğu bu günlerde, Rolf Jensen 'ın Düş Toplumu adlı kitabını tekrar okuma ihtiyacı hissettim.

Kitap 2004 yılında yayınlanmış olsa da, iş ve yaşam hakkındaki öngörüler bugünleri anlatıyordu. Belirsizliğin yoğun olduğu bu yeni dönem için "Düş Toplumu" ilham veren pek çok açılım sunuyor. Düş Toplumu adlı bu kitap o yıllarda da beni oldukça heyecanlandırmıştı, sezgi şeklindeki öngörülerimi yazar pek çok konuda teyit ediyordu , yalnız değildim:) 

Ve yine kolektif bilinç benim için kendini bir kez daha doğrulamıştı. 

Son günlerde," İşin Spiritüel yanı ve İş'te Yaratıcılık " üzerine olan çalışmalarım esnasında  , "Düş Toplumu" adlı kitaptaki yeni ünvanları gözden geçirmek istedim.

Doğru anımsıyordum, geleceğin yeni ünvanları  arasında bu konuları sahiplenecek ünvanlarda yer alıyordu. 

Bunlardan bazıları ; Akıl Moral Müdürü , Yetenekli İnsanları Kazanma Müdürü, Yaratıcılık Bilimcisi, Entelektüel Sermaye Müdürü , Yardımcı Hikayeci , Sosyal Mühendis 😇 idi.

Bilim ilimle birleşiyor, görünmeyenlerin görünür etkilerini de iyileştirmek gerekiyordu. 

Tüm bu gereklilikler , Bilgi Toplumundaki gün batımından kaynaklanıyordu. Fertler ve şirketler olarak bizler gereklerine kendimizi tam olarak alıştırmamış olsak dahi...

Avcı olduk, çiftçi olduk, fabrikada çalıştık ve halen simgesi bilgisayar olan bilgiye dayalı bir toplumda yaşıyor olsakta, beşinci tip toplum olan , "Düş Toplumu" ile karşı karşıyayız.  

Düş Toplumu adlı kitap, bilgi toplumunun halefi olan Düş Toplumunun bir proje planı ve kılavuzu olup, iş dünyasının, pazarın ve işten arta kalan zamanların neler getireceğini anlatıyor. Geleceğin ürünleri artık sadece aklımıza değil gönlümüze de hitap edecek nitelikte oluşturulacak. Ürünlere, hizmetlere duygusal değerler eklenecek.

Bilgi toplumuna takılıp kalmadan , geleceğin yenilikler dünyasına yelken açmak isteyenler ile bu yazı serimde buluşmak istedim. 

Her hafta Düş Toplumu kitap alıntıları ve  gelecek  öngörülerimi bu sayfa üzerinden sizlerle paylaşacağım. Yenilikleri önce uygulayabilenler , fark yaratan ve kazananlardan olacaktır.

Yeni dönem girişimcilerin iş konularını yenilenen piyasa kategorilerine göre belirlemelerinin faydalı olacağına inanıyorum. Gelecek bölümde, bu piyasa kategorilerinden bahsedeceğim.

Şirketler, kurumlar ve aile yaşantılarımız Düş Toplumu senaryolarına göre yeniden şekillenecek.

Olası senaryo ve teorilerin , şirketlerin İnovasyon ve Değişim Yönetimi çalışmalarına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. 

Düşlerden gerçeğe yolculuğumuza birlikte devam edebilmek dileği ile...

Sevgi, İnanç ve Umut her daim bizimle olsun.

  

Fark Yaratan Yenilikler İçin...

İş görüşmelerim esnasında, yerli bir firmamızın metaverse laboratuvar denemesinde bulunmak çok etkileyici bir deneyim idi.

Harika manzarası olan bir gökdelenin üst katlarında , şık bir dairede , kanepede oturmuş, boydan boya cam olan duvardan kuşbakışı manzarayı ve kuzey ışıklarını izliyordum. Yalnız, şık gizemli konforlu bir dairede idim. Metaverse ( evren ötesi) gözlüğünü takmış olduğum, sessizce diğer arkadaşların beni izlediği gerçeği olmasaydı , geri dönülmez bir mekanda kaybolduğum yanılgısına kapılabilirdim.

Engelleyici kök inançları ve alışkanlıkları değiştirebilmek için günümüzde kullanılan bilinçaltı dönüşüm teknikleri  uygulamalarında, " His yüklemeleri "için Metaverse deneyimleri çok faydalı olacaktır. Kişinin amacına özel kurgulanmış paralel gerçeklik çalışmalarında metaverse  uzmanı bilişimciler , psikologlar, psikiyatri doktorları ve koçların iyi bir işbirliği içerisinde çalışarak, daha iyiye yolculuğu olanları destekleye bileceklerine inanıyorum. Tedavi yada dönüşüm amacı olmaksızın , yalnızca daha fazla deneyim için ikinci sanal özel hayatları olan kişiler de olacaktır. Film seyretmek yerine , bir senaryoda istediğin  rolü oynayabilmek de farklı deneyimler yaşatacaktır.

Düşler Ülkesine Kaçış adlı henüz yayınlanmamış ikinci kitabımda, metaverse  zamanda yolculuk yapılabilecek sihirli gözlük olarak düşlemiştim. Kitaptaki pek çok şeyin yıllar sonra , hayatın içinde yerini bulması "İş ve Yaşamda Yaratıcılık "  üzerine çalışmalarım için bu kitabımdan alıntıları paylaşma ve kitabı tamamlama ihtiyacı hissetmeme neden oldu.

Kollektif bilinç ( ile  oluşan düşler -senaryolar-hikayeler için) ve farklı disiplinlerin işbirliği kaçınılmaz olmuştur. Her gerçek sonunda bir hikaye olarak kalır, yaşamdaki  gerçekliğiniz ise hikayeniz ile anlam bulur. 

Zaman zaman sizlerle , önce düşleyip,  yazıp sonra yaşadığım bazı olayları da paylaşacağım.

Sizler de düşlerinizi paylaşmak isterseniz, benimle iletişime geçebilirsiniz. 

Hayatı güzelleştiren , kolaylaştıranlardan olabilmek dileği ile...

Sevgilerimle 

Münevver OLCAYSOY 

Düşler Ülkesine Yolculuk - (İkinci Kitabımdan Alıntılar)

Değişmeyen Tek Şey Değişim İken; 

Bir gün, her şeyi olmasa da pek çok şeyi değiştirmek isteriz. Sahne değişiyordur. Şayet değişmez isek, bize uygun olmayan pek çok şeye katlanmak zorunda kalırız. Katlanmak ise yaratıcılığı yok eder, bir çeşit enerji büzülmesi yaşarsınız, ışığınız söner.

Bilirsiniz, hissedersiniz, kulağınıza tılsımcılar  fısıldar durur , " Değiştir, değişmelisin, senin için daha iyi olacak" derler...Düşlerinizin peşinden gittiğinizde, canlanmaya başlarsınız . Sanki, gençlik iksiri almış gibi olursunuz. Kimileri için hedefleri, oluşturdukları büyük resim oldukça nettir. 

Bazları ise içlerinde, çok güçlü bir potansiyel olduğu halde, "Düşler Ülkesi' ne kadar uzanan bir içsel keşif yolculuğu yaşarlar. Sonrasında bu kahramanlar , Düşler Ülkesinden sırt çantalarında bizlere bir çok hediye ile geri gelirler. Bu esnada kendileri için en değerli armağan olan gerçek yaşam amaçlarını da bulmuşlardır. 

Bu hediyelerin manevi değeri çok büyüktür. Masalımsı yolculuk, düşünülmeyen, söylenmeyen yada dile getirilmemiş pek çok gerçeği bize sunar.

Ruhsar ve arkadaşları da pek çoğumuzun düşlediği yolculuğu yaptılar.

Onlar benim bu Dünya'daki tılsımcılarım... Tılsımlarını sizlerle paylaşmama izin verdikleri için ayrıca teşekkür ediyorum. 

Düşler Ülkesine Yolculuk -1

Her şey hızla değişir iken, ilişkilerin çeşitleri ve boyutları da artıyor. Bir kez her (düzeyli olan ) ilişkide farklı bir beni bulduğunuzu fark ettiğinizde , geniş gönüllü olup, farklı gönül bağları kurabiliyorsunuz.

Bazen bir gitarın perdeleri üzerindeki her bir notanın oluşturduğu sesler gibi, kurulan her bağda, ruhun müziğini yakalaya biliyorsunuz. Ruh bedenden daha güçlü ve zengin olduğu için bu bağlar yük değil, ruhu besleyen bir nevi gıda oluyor. 

İşte böylesi bir yaşam yolculuğu süren Ruhsar ile Nüvit bir gün karşılaşır. Tanışmak için yalnızca karşılaşmanın yettiği düşünce akışı ile konuşmaya başlarlar. Zaten bu tipler, popüler optimist kişilikli oldukları için yüz kişilik kalabalıklar içinde de fark edilebilenlerdendir. Bu durumun iyi mi , kötü mü olduğu ise tartışılır. 

Bazen, birileri haydi sivriler sürgüne diyebilirler yada kendileri , " Haydi bizim takım Ay' a yada Düşler Ülkesi' ne gidiyoruz " kararı alabilirler.

Bizimkiler kendi gruplarını kurarak , düşler ülkesine gitmeye  sohbet sonunda karar verdiler .

Arkası çok yakında :)

OLMAK- YAPMAK- SAHİP OLMA YOLCULUĞU

OLMAK-YAPMAK-SAHİP OLMAK üçlüsü , kutsal geometrinin sanki en güzel ispatlarından biridir. Çoğu zaman "Olmaya çalışmak" çok uzun zaman alır. Olmadan yapılamayacağını , yapmadan sahip olunamayacağının farkında olunduğunda maceralı bir dizi yolculuk başlar.

Yaşam yolculuğunda, eklemeli bir dizi yolculuk serüveni hayatın evrensel kurallarını öğretir. Bütünün hayrına ,kazandırarak kazanma felsefesine sahip iseniz,(zamanı geldiğinde )  olduğunuz noktada,"  Hazırsın ! Bizim için yeterlisin" diyenlerin mesajları size ulaşır. Gelen mesajları dikkate aldığınızda "Olma çabası " , daha iyi olmaya evrilirken, eyleme geçme süreci nihayet başlamıştır.

Eyleme geçme yeni bir çapa atmayı , odaklanmayı gerektirir. Yenilenen günlük alışkanlıklar, ritüeller ile yolculuk nihayet yeni bir boyut kazanır. Eylem aşamasında, her yeni ürün yada hizmet için farklı bir hikaye yazılır. Her hikaye teması ve kahramanları ile özeldir.

En çok satan ürün yada hizmetler , en etkili hikayeye sahiptir. Hikayeler satın alınır ve nesiller boyu aktarılır. En güzel ürün yada hizmetin hikayesi anlatılarak , sürdürülebilir artan satış sağlamak mümkün olacaktır. Düş toplumu hikayecilerinin gereği , tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır. 

En güzel hikayelerde buluşmak dileği ile 

Sevgi ile kalın...

M.Olcaysoy 

BİLGİ TOPLUMUNDAN DÜŞ TOPLUMUNA GEÇİŞ BAŞLADI

 

Merhaba, 

2004 yılından itibaren devam eden , kurumsal gelişim yönetimi çalışmalarımi  www.bdmajans.com sayfamıza aktarmis bulunuyorum.

Bu sayfamda iş ve yaşamda yaratıcılık , olumlu gelecek planlama ile ilgili yazılarımı sizlerle paylaşırken , zihinlerde farklı klikler, çağrışımlar oluşturarak  yeni olusumlara katkıda bulunabileceğimize inanıyorum.

İçinde bulunduğumuz dönemde "Mucize Mühendisliği İlkeleri" gündemde :) İş ve hayat bir bütün, bütünsel iyileştirme için ilkeler geçerliliğini koruyor. Düş toplumunun yeni meslek ve ünvanları ile destek mekanizmaları hayata geçiyor.

Yorumlar bölümünde sizlerin de katkılarını bekliyorum.

Sevgilerimle 

Münevver OLCAYSOY 

Kaynaklar : 

  

Düş Toplumu / Rolf Jensen

Mucize Mühendisi / Münevver OLCAYSOY 

Düşlerden Gerçeğe Yolculuk Notları / Münevver OLCAYSOY

 

KABİLE OLARAK MODERN ŞİRKET

Bilginin ve bilgili insanın her yerde olduğu, ancak mucizeler gerçekleştirmek isteyen şirketlerin yaratıcılık ve yenilik de aradığı bir dönemdeyiz. Yaratıcılık ve kazandıran yeniliklerin hayata geçirilmesi için gerekli şartların ve ortamın da sağlanmış olması gerekiyor.

Yaratıcılık ve verimlilik için değer yaratacak çalışanlar da güven , huzur ve belirli bir yaşam standardı için tatminkar kazanç sağlamak istiyor. Giderleri minimumda tutmak zorunluluğu hisseden şirketlerde kendilerine uygun rolleri alamayan , bilgili, idealist ve yenilikçi liderler kabile şirket kurulumları ile yeni nesil şirket yönetim kurallarını yeniden yazacaklar.

Her şeyin hızla değiştiği dönemde, belli bir değerler ve kurallar manzumesi olan , sinerji yaratabilen  ortak hedeflere sahip kabile şirketler bu günün ve geleceğin şirketlerinden olacak gibi görünüyor.

Kabile olarak modern şirkette başka bir mecaz kendini gösteriyor : İlginç olay dizisi ile gelişen tiyatro oyunu. Bir şirketi yönetmek demek, bir oyunu her gün sergilemek demektir. Oyunculara/ çalışanlara iş arkadaşları ile ve müşterileri ile oynamak üzere farklı roller verilir. Eğer oynadıkları oyun sürükleyici ise , gösteriye çok kişi katılmak isteyecektir. Heyecanın bir bölümü bu oyunun komediye yada trajediye dönüşmesi ihtimalinde yatar. Müşterilerle birlikte çalışanlar oyunun gittiği yönü belirlerler.

Sosyal ve insanı unsurları ön plana çıkarabilen şirketlerin reytingi ile birlikte katma değeri yüksek çalışan bağlılığı ve inovasyon yeteneği de artacaktır. Bilgisayarlar, yazılımların köleler olması halinde yaratıcılık, yenilenme ve eğlenceye daha çok vakit olacak. 

İşte eğlenebilmek den bahsetmek garip gelebilir, ancak daha çok yaratıcılık için  eğlenmek önemli! Mutlu çalışan ; mutlu müşteri ve yenilikçi fark yaratan şirketin olmazsa olmazı...

Bir kabilenin gerçek üretken faktörü makinelerde, bilgisayarlarda değil , üretkenlik katılımcı ve üyelerden gelir. Şu anda, pek çok  küçük ve orta ölçekli imalatçı firmanın  mevcut makinaları atıl yada düşük kapasite ile çalışıyorsa, bilgisayar ve yazılıma gerek duymuyor yada kullanacak kapasite personel bulunduramıyorsa, yeterince paylaşımcı ve yaratıcı bir kabile şirket kurulamamış olmasındandır. Yönetim stratejisi ve felsefesi, işin hikayesi , senaryosu , oyuncuları yoksa sürdürülebilir takip edilmeye değer kuruluş yaşam öyküsü ve ömrü olmayacaktır.

Girişimciliğin teşvik edildiği bu günlerde, kabile şirket oluşumlarının çoğalmasını umut ediyoruz.

Girişimci Öğrencilerimden gelen güzel mesajlardan birini sizlerle paylaşmak istedim...

 HER ŞEY BİR HAYAL İLE BAŞLAR...

Aşağıda görülen mesaj, girişimciler ile ilgili çalışmalarım konusundaki heyecanımı arttırdı. 

İşte o güzel mesaj :

"Munevver hocam bilmem hatirlarmisiniz beni, ben sizin kursunuzdan sonra destek alip  hayalimdeki isi kurdum ve gelistirdim, kursta hayallerimizi yazdirmistiniz iyi hatirliyorum ve  su anda hayallerimin gerisinde olmamanin mutlulugu icerisindeyim sizin ve KOSGEB  sayesinde. Ben Istanbul sonrasinda Floridada bir isyeri actim su an ABD'de yasamaktayim.  Sadece Turk el urunlerine ait bir isyeri actim, cok da iyi gidiyor cok sukur. Tesekkurler ve  Saygilar.. Cappadocia Arts -"  Mustafa Müftahi

http://www.cappadociaartsshop.com/ 'ın ve Mustafa Müftahi'nin başarılarının devamını diliyorum.

Benim de hayalim, hayallerin gerçekleşmesine katkı da bulunmayı " iş " edinmekti. Aldığım koçluk eğitimini, "Girişimcilik koçluğu " olarak uygulama konusundaki kararlılığım her geçen gün artıyor...

Yakınımdaki başarı hikayelerini bu güne değin buradan hiç paylaşmadım. Bu öykü uzaklardan, gelince sürpriz etkisi yaptı. Daha çok başarı öyküsünü buradan paylaşabilmeyi diliyorum.

Herşey mümkün ! Çalışan , emek veren tüm girişimcilerin hayallerinin gerçek olmasını dilerim.

Sevgi ile kalın...